Sosyal ağlar :

DİL

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUHASEBE STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

   MAKALELER

Fatura Üzerinde Yer Alan İskontoların Muhasebe Kaydı!

 

Tarih: 22.01.2015

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Muhasebe usulünü seçmekte serbestlik” başlıklı 175. maddesinde;

Mükellefler bu kısımda yazılı maksat ve esaslara uymak şartiyle, defterlerini ve muhasebelerini işlerinin bünyesine uygun olarak diledikleri usul ve tarzda tanzim etmekte serbesttirler. Ancak, Maliye ve Gümrük Bakanlığı; muhasebe standartları, tek düzen hesap planı ve mali tabloların çıkarılmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bunları mükellef, şirket ve işletme türleri itibariyle uygulatmaya ve buna ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

Ticaret Kanununun ticari defterler hakkındaki hükümleri mahfuzdur.

Maliye Bakanlığı, muhasebe kayıtlarını bilgisayar programları aracılığıyla izleyen mükellefler ile bu bilgisayar programlarını üreten gerçek ve tüzel kişilerce uyulması gereken kuralları ve bilgisayar programlarının içermesi gereken asgari hususlar ile standartları ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.

Satış Geliri, tahsil edilen veya tahsil edilecek varlıkların gerçeğe uygun değeri ile diğer bir deyişle, karşılıklı pazarlık ortamında bilgili bir alıcı ile bilgili bir satıcı arasında bir varlığın el değiştirmesi veya bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutar ile ölçülür. Bir işleme ilişkin satış geliri tutarı, işletme ile alıcı arasında yapılan sözleşmeye göre belirlenir. Bu tutardan işletme tarafından yapılan miktar, kasa ve ticari iskontolar indirildikten sonra gerçeğe uygun değer saptanır. Bu değer işletmenin  Net Satışlarını ifade eder ve TDHP’nda 6** Gelir Tablosu Hesap Sınıfının 60* Brüt Satışlar ve 61* Satış İndirmleri Hesap Gruplarında gösterilir.

1 Seri No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinin “611- SATIŞ İSKONTOLARI” bölümünde;

“Satışla ilgili faturanın düzenlenip satışın gerçekleşmesinden sonra yapılan her türlü kasa ve miktar iskontoları bu hesapta yer alır.

Kasa iskontosu, kredili satışlarda alıcının mal bedelini vadesinden önce ödemesi dolayısıyla, bu peşin ödeme karşılığında alıcıya belirli oranlarda indirim yapılmasıdır.

Miktar iskontosu ise alıcının belli tutarlar üzerinde alışlarda bulunarak satıcının mal sürümüne katkıda bulunmasından dolayı kendisine belli oran ya da tutarlarda yapılan indirimdir.” denilmektedir.

Genel kabul görmüş muhasebe ilkelerinden Tam açıklama kavramı, Mali tablolardan ve bu tablolardan yararlanacak kişi ve kuruluşların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde, yeterli, açık ve anlaşılır olmasını ifade eder. Mali tablolarda finansal bilgilerin tam olarak açıklanması yanında, mali tabloların kalemleri kapsamında yer almayan ancak alınacak kararları etkileyebilecek, gerçekleşmesi muhtemel olaylara da yer verilmesi, bu kavram gereğidir. Bu persfektifte iskonto yapılmış kesilen faturaların muhasebe ye kaydında, iskontodan önceki brüt satışların gösterilmemesi muhasebe ilkelerine aykırılık teşkil edecektir.

Vergi matrahının hesaplanmasında iskontoların ticari teamüllere uygun özellikle ilişkili taraflarla yapılan işlemlerde emsallere uygunluk ilkesine uygun hareket etmek ve transfer fiyatlandırmasında emsale uygun fiyatlandırma yapmak şarttır. Şirketler, ticari ve gündelik yaşamın genel kabul görmüş gerçekleri ve mantığı çerçevesinde, kendilerinden mal veya hizmet alan alıcılarına istedikleri tutarda ciro primi verebilirler. Ancak, ticari teamüller ve rekabet şartları belki de bazen zararına satışı dahi gerektirebilir. Bu durumda, vergisel açıdan yapılacak bir denetimde, zararına satışın ya da elde edilen satış kazancına çok yakın bir tutarda ciro primi verilmesinin (hatta maliyetine satış yapılmasının) gerekçelerinin çok açık bir şekilde ispatlanabilmesi zorunluluktur.

Ticari teamüllere uygun miktardaki iskontonun satış bedeline göre miktarı veya oranı ne olmalıdır sorusunun net bir cevabi ne kanunda ne de idare tarafından yapılan açıklamalarda yer almamaktadır. Esasen bu konuda kesin bir ölçü de bulunmamaktadır. Bu miktar yere, zamana, satılan malın tutarına, duruma ve faaliyet konularına göre farklılıklar gösterebilir. Bu nedenle bir ölçü belirlenmesi de bir hayli zordur.

İskontonun piyasada alışılmış miktarda olması ve emsali müşteriler arasında önemli farklılıklar göstermemesi ve belirli kriterler dahilinde eşit olarak uygulanması gerekmektedir. Yapılacak bir vergi incelemesinde cezai müeyyidelere muhatap olunmaması için iskontolar konusunda çok dikkatli olunması gerekmektedir.

Ticari teamüllere uygun olmayan iskontolar, vergi kaçırma amacına yöneliktir. Bu durumda ortada bir muvazaa (danışıklılık) fiili vardır. Örneğin maliyeti 700 TL, satış bedeli 900 TL olan bir telefona 400 TL iskonto uygulansa, bu iskontonun kabul edilebilir bir yanı bulunmamaktadır.

Bu bağlamda matrahtan yapılan indirim kabul edilemez. Satışa konu mal veya hizmet piyasasında aynı veya benzer mal ve hizmetler için genel kabul gören oranlar çerçevesinde olan ve mal veya hizmetin bedeline göre makul oranlarda olan iskontolar, ticari teamüle uygun iskontolardır.

Bu noktada ilişkili taraflar arasındaki iskonto ve ciro primlerinin emsallere uygunluk ilkesi çerçevesinde belirlenmesi gerekir.

KVK’nın 13’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasına göre, emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder. Emsallere uygun fiyat veya bedele ulaşmak için öncelikle iç emsal kullanılacak, bu şekilde kullanılacak fiyat veya bedelin bulunmaması ya da güvenilir olmaması halinde dış emsal karşılaştırmada esas alınacaktır.

Bu nedenlerle fatura üzerindeki iskontoyu muhasebede kayda almayalım, üstelik fatura üzerindeki iskontodan sonraki kısmı gelirlere yazalım dendiğin de, hem kayıtları ihticaca salih değil hale getirecek, hem genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ters hem de raporlamalarımızı eksik bırakacaktır.

İSKONTONUN FATURA ÜZERİNDE YAPILMASI

İskonto fatura üzerinde gösterilmişse, iskonto tutarı fatura toplamından düşülür ve kalan meblağ KDV matrahını oluşturur. İskontonun KDV matrahından düşülebilmesi için, yapılan iskontonun ticari teamüller çerçevesinde yapılması, faturada ayrıca gösterilmesi esastır.

İskontolu Mal Satışı;

XYZ İşletmesi 4.000 TL + KDV’li malı %10 iskonto yaparak müşterisine satmıştır.

----------------------------------------/-------------------------------------------------------

611-SATIŞ İSKONTOLARI                             400

120-ALICILAR HS.                                      4.248

                 600-YURTİÇİ SATIŞLAR HESABI      4.000

                  391-HESAPLANAN KDV                        648

---------------------------------------/------------------------------------------------------

Yukarıdaki örneğimizin matematiksel işlemi şu şekildedir:

Satış                : 4.000
İskonto    %10   :    400
Matrah                         : 3.600
KDV       %18              :   648
Toplam Tutar   : 4.248

 

İlgili faturayı alanın muhasebe kaydı;(Alımın ticari mal olduğunu kabul edelim)

--------------------------------------------------/--------------------------------------------------

153-TİCARİ MALLAR HS. 4.000

   02-DÖNEM İÇİ ALIŞLAR HS...

 191-İND.KDVERGİSİ HS….648  

                                                   153.TİCARİ MALLAR HS…400 

                                                      04-ALIŞ İSKONTOSU HS.

                                                    320-SATICILAR HS…… 4.248      

------------------------------------------------/--------------------------------------------------------