Sosyal ağlar :

DİL

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUHASEBE STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

   HOBİ

BOŞNAKLAR KİMDİR

 



Sürgünlere göçlere ve soykırımlara uğramış bir millettir Boşnaklar. Avrupanın Güneyinde Düşünce ve İnançlarından dolayı Engizisyon Mahkemelerinde Yargılanmış ve Tarihte ilk defa Haçlı orduları Boşnaklara yollanmıştır. Ve son 200 yıldır 1800 lerin başından bugüne kadar Boşnaklar Balkanlarda var olma mücadelesinin içindedir. Avrupa tarafından yok hükmünde bir milletir Boşnaklar aslında. Çünkü Boşnaklar Osmanlı Devletinin Avrupa Hududunun tek Bekçisiydi Macarların Baş belası, Sırpların en büyük düşmanı, Avusturya ve Rus akınlarının tek koruyucusuydu!
  Boşnaklar Evliya Çelebi’nin deyimiyle, ‘’ Kılıçları ile yatarlar ‘’idi. Kaşgarlı Mahmut’un sözleriyle, “Boşnaklar savaş alanında zırh takmazlar”dı. Haçlıların baş belası Boşnaklardan intikam alma zamanı gelmişti!
  Ama bu intikam o kadar kolay alınamayacaktı, çünkü Boşnaklar sonuna kadar savaşmaya hazırdı. Padişahta bunu biliyordu. Ve 1800’lerden 1912 yıllına kadar direniş başlamıştı. 1912’ye kadar Savaşan Boşnakların karşısında Sırplar, Hırvatlar, Ruslar, Avusturya ve Macarlar vardı .
  Eğer bugün Bosna’da ve Sancak’ta Doğan Erkek çocuklara Fatih ismi halen koyuluyorsa bu savaş daha bitmemiştir.
  Evet, sene 1800’lerin başıydı.
Boşnaklar Napolyon’un saldırılarını püskürtmekle meşgul iken Sırplar “büyük Sırbistan” hayallerini gerçekleştirmek için daha o günlerden harekete geçmişlerdi.
  1804’lerde Kara Yorgi’nin kışkırtmasıyla başlayan süreç Boşnaklar için sıkıntılı dönemlerin başlangıcıydı.
  1806-1812 Yılındaki Osmanlı –Rus Harbi başlamış ve bunu fırsat bilen Sırplar Boşnaklara karşı çeteler ve ordular kurup saldırılara girişmiştir. Yadar, Rodiyavana ele geçirip soykırımlar yapmışlardır. Sancak Bölgesi’ndeki Boşnak ahali çentiklerin zulmünden kurtulmak için bir kısmı Bosna’ya göç etmişlerdir. Bir Kısım Bosnalı göçmende Kosova’nın Mitroviçe Bölgesine Göç Etmiştir. Boşnakların çaresizliği ve bu süreçte Belgrad’ın Düşmesi de buna eklenince Boşnaklar iyice karamsarlığa bürünmüştür. Çünkü Boşnaklar Belgrad Kalesi’ni kendi huzurları için bir kilit olarak görüyorlardı. 1809 Yıllında Sırplar Karadağlılarla tekrar birleşip Sancak ve Bosna üzerine taarruza geçmişlerdir. Ve bu taarruzlar Boşnaklar tarafından geri püskürtülmüştür. Karadağ ve Sırbistan’ın birleşmesi engellenmiştir. 1812 de Bükreş Anlaşması imzalanınca Ruslarla olan savaş bitmiş, Sırp ayaklanmaları bastırılmıştır.
  Bu sıkıntılı ve kargaşa içinde Boşnaklardan oluşan gizli bir örgüt kurulmuş, Osmanlı devletinin içinde bulunduğu burhanlı dönemi göz önünde bulundurarak gizli görüşmeler toplantılar düzenlemişlerdir. Bu toplantılar Sultan Abdülaziz’in en güvendiği adamlardan biri olan Cevdet Paşa tarafından çok olumlu karşılanmıştır. Bu toplantıları haber alan Sırp ve Avusturyalı yetkililer kuşkulandıkları ve araştırdıkları halde bir kelime dışarıya sızmamıştır. Boşnak Meclisinden ortak bir metin hazırlayıp Padişaha ulaştırmışlardır.

Hubb-ül Vatan Minnel İman” demiştir. Boşnaklar bu ortak Bildiride !

( Vatan Sevgisi İmandan Gelir )

"Para için askerlik etmek bizim dinimize yakısmaz. Biz askerlik vazifesini ancak din ü

devletimiz için ifâya’ya borçluyuz. Erkan-ı Vilâyet böyle münasib görmüs, Kaza-i

Erbaa tüm müftülüklerde fetva vermiştir bu toplantı kararı tüm balkanlarda duyrulmuştur ve tüm Müslüman teba ileri haykırışa geçmesi için harekete geçilmiştir ve biz yoldan dönmeyiz " diye padişaha bildirmişlerdir.
  
Kısa sürede Boşnaklar 3 tabur asker teşkil etmiştir. Karşı saldırıya geçilmiştir ve Sırplar püskürtülmüştür.
Bu olanlara tanıklık eden Cevdet Pasa,Tezâkir adlı eserinde bu olayı Boşnakların iyi ve güzel ahlâklı, dindar, itikadı sağlam, cesur ve ulemaya hürmetlerinin ise fazla olduğundan bahsederek yapılacak askerî düzenlemelerde
başarılı olacağına dair kanaatini belirtmektedir.
  Balkanlarda günler geçtikçe halk arasında cereyan eden olaylar artıyor ve bir barut fıçısını andırıyordu ve bunu gören dış devletler durumu değerlendirmek için Osmanlının iç işlerine karışmaya başlıyordu Boşnaklar ise, “aysız yıldızsız kalmak istemiyorlardı” Bu Sıkıntılı süreçte ellerinden gelen ne varsa yapmaya hazırlardı.
  Bu süreçte “Büyük Bosna Hersek isyanı” patlat verdi. Bunu kullanmak isteyen Almanya, Avusturya ve Rusya devletlerinin başvekilleri Berlin'de bir araya gelerek Osmanlı Devleti'ne bir nota vermeyi kararlaştırdılar.
  Osmanlı Devletine İç işlerine karışmak istemediklerini Bölgedeki karışıklığın giderilmesi gerektiğini söylüyorlardı ve yapılan görüşmelerde Avusturya başvekilinin adıyla Andrassy Layihası diye bilinen 31 Ocak 1876 tarihli metinde şu hükümleri sundular Osmanlı Devleti’ne:
  1- Hıristiyanlara tam bir din serbestliği
  2- Vergilerde düzenleme
  3- Kadastro ıslâhatı
  4- Hıristiyanlarla Müslümanlardan bir meclis teşkili
  5- Vergi gelirlerinin sadece mahallî ihtiyaçlar için kullanılması
  Osmanlı Devleti tarafından kabul edilen bu düzenlemeler bu sefer isyancılar tarafından kabul edilmedi ve bölgedeki tüm askerlerin çekilmesi istendi. İsyancılar 5 maddeyi kabul eden Osmanlı Devleti’nin Zaafını gördüklerini ve tüm isteklerinin yerine geleceğini düşünüp Boşnak ve Müslüman tebaaya saldırılarını sürdürüyorlardı. Birçok mal gasp edildi ve birçok cinayetler, tecavüzler gerçekleştirildi. Bu sıkıntılı süreçte bir grup Bosnalı göç etmek istediklerini Osmanlı Devleti’ne illetiler .
 
 İlk Toplu Göç İstanbul’a; 1877 Sonlarında Boşnakların Osmanlı Devletine göç etmek istediklerini belirtikleri dilekçe hakkında Meclis-i Vükela’nın Bosna ve Hersek’te 400 Bin Boşnak’ın bulunduğu ve bu Boşnakların göç etmesi halinde Osmanlı Devleti’nin o bölgedeki egemenlik haklarını ve Askeri gücünü yok edeceğini bildirmiştir. Ayrıca bunların göçleri esnasında gerek devletin gerek kendilerinin birçok problemle karşılaşacakları ve devletin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar nedeniyle bunlara gerekli yardımı yapamayacağı, bu sebeplerden dolayı göç etmek isteyen Müslümanların bu istekten vazgeçirilmeye çalışılmasının, ancak buna rağmen göç etmek isteyenlere de olumsuz cevap verilmemesinin uygun olacağına dair mazbatasının arz edildiği hususunda cevap verilmiştir Bosna’da yaşayan Boşnaklara.
  Bosna’da başlayan karışıklıklar Boşnak ahaliyi göçe zorladı ve bu göç Kudüs’ten, Basra’ya oradan Libya’ya kadar devam etti. Bu göç Belgelerini en kısa sürede çalışmalarımız bittikten sonra yayınlamayı düşünüyoruz şimdiki Konumuz Anadolu ve İstanbul’a yapılan göçler olduğu için konuyu fazla dağıtmadan tekrar konuya dönüyoruz.
  1877’lerde Avusturya ve Macaristan İmparatorluğunun yaptığı baskılar ve şiddet neticesinde Boşnaklar göçe zorlandı ve Bu göç Osmanlı Devletinin Nezaretinde gerçekleşti Osmanlı Devleti göç yollarını belirlemek için hakimiyeti altındaki tüm Sancaklara ( Basra , Trablus , Fas , Yemen vs..) telgrafla olayı bildirdi. Bosna’da bulunan Boşnakların Göç Yolu belirlendi. Bosna’dan göç eden ilk kafile 1878 Yılında İstanbul’a yerleştirildi. İstanbul’un Beykoz ve Üsküdar ilçelerine 300 ila 400 Aile dağıtıldı .